Çalışma Alanları


LEGAL|SQUARE hukukun farklı dallarını bir araya getirerek multidisipliner bir yaklaşım benimser. Ekibimiz profesyonelleri ve genç yetenekli hukukçuları birleştirerek bilgi, yaratıcılık ve yeniliği bütünleştirir.

ÇALIŞMA ALANLARIMIZI İNCELEMEK İÇİN AŞAĞI KAYDIRIN
Küresel iş ortamı geniş kapsamlı sözleşmeler, hukuki düzenlemeler ile şekillenmiştir. Bu hükümler, yabancı yatırımcıların korunmasını amaçlasa da yorum ve uygulamada zorluklara yol açmaktadır.

Zamanın paha biçilmezliğinin, yeniliğin ve uluslararasılaşmanın vurgulandığı, sürekli gelişen ve değişen dünyamızda; normatif çerçeveyi tam anlamıyla görebilmek için yetkinlik ve deneyime sahip olmak gerekir. Mevcut, farklılaştırılmış ve kapsamlı hukuki tavsiyeler vererek; olası hukuki uyuşmazlıkların önüne geçebilmek de aynı derecede önemlidir.
Küreselleşen dünyada sözleşmelerin uluslararası alanda yapılması oldukça doğallaşmıştır; tarafların her birinin yasal düzenlemelerini ve birbiriyle nasıl etkileştiklerini bilmek önemli bir hal almıştır. Karşılaşılan ilk büyük sorun, tarafların sözleşmenin hükümlerini ve kapsamını anladığından emin olmaktır.
Aynı derecede önemli olan ise; hukuki çerçeveyi öngörmekle kalmayıp uyuşmazlık halinde çözüm mekanizmalarını da harekete geçirebilecek uygun fizibiliteyi oluşturmak ve bunları sözleşmesel temele oturtmaktır.
Yakın geçmişte; ulaştırma ve turizm sektörlerindeki yeniliklere, insanların serbest dolaşımının artmasına, yatırım amaçlı gayrimenkulü teşvik eden uygulamalara şahit olduk. Bu gelişmeler yatırım amaçlı gayrimenkul piyasasını hareketlendirdiği gibi geleneksel banka tasarrufuna duyulan yatırımcı güvenini azalttı. Bu hareketlilik, düşük finansal maliyetleri ve herhangi bir ön ödeme gerektirmeyen bankacılık sistemlerinden ileri gelmiştir.

Emlak yatırımcıları piyasası; yalnızca yatırım ve emeklilik fonu gibi kurumsal yatırımcılar sayesinde değil, küçük tasarruf sahiplerinin de katkılarıyla küresel bir hale gelmiştir.

Bununla birlikte, uluslararası sahadaki gayrimenkul yatırımları; yerel kavram ve kuralların çeşitliliğinden kaynaklanan zorluklar içerir. Her ülkenin; mülkiyet hakkını ilgilendiren devir, maliyet, kullanma, tükenme gibi yetkiler ve vergilendirme hakkında farklı düzenlemelere sahip olması oldukça doğaldır.
21. yüzyılın başları, ticaret ve girişimcilik alanında yapılan değişikliklerle işaretlenmiştir. Günümüzde, endüstriler ve işletmeler, küresel ve dijital değişikliklere ayak uydurabilmek için kendilerini her zamankinden daha da hızlı yenilemektedir.

Küreselleşmenin ve dijital dönüşümün bu baskısı, şirketleri istikrarlı büyüme ile genişlemeyi hedefleyen küresel iş modelleri geliştirmeye ve benimsemeye itmektedir.

Müvekkillerimizin yasal temsilcileri olarak; misyonumuz, giderek büyüyen bu tüketim dünyasında hukuki riskleri ve itibar risklerini öngörmektir.
Günümüz küresel dünyası, sermayenin hızlı hareketi üzerine kuruludur, bu hareket olmadan küreselleşmiş dünyadan söz etmek de mümkün olamaz.

Buna rağmen, aynı küreselleşmiş dünya giderek daha da karmaşık hale gelen sermaye kontrollerine ve uyum süreci şartlarına maruz kalıyor.

Özellikle uluslararası düzeyde finans/bankacılık piyasalarının karşılaştığı zorlukların üstesinden gelebilmek için; yatırımcıların avukatlarının bankacılık uygulamalarını, şeffaflığı artıran mekanizmalarını çok iyi bilmesi ve bunların uluslararası vergi politikalarıyla ilişkisini kurma noktasında etkin olması çok önemlidir.
Dünyanın dört bir yanındaki yönetimler an itibariyle; uluslararası faaliyetlerde finansal şeffaflığı artırmayı amaçlayan ve etkili vergilendirme sağlayan politikalar uygulamaktadır.

Bu düzenlemeleri ve politik eğilimleri anlama ve eş zamanlı kıyaslama yapma yetisi, bir uluslararası yatırımın başarılı olmasının temelidir.

Şimdi, her zamankinden daha fazla, ulusal ve uluslararası vergi kanunları hakkında bilgi sahibi olmanın yanı sıra, çeşitli vergi otoritelerinin yabancı olmayan yedek ihtiyatlarda veya iade edilen kazançlarda ne şekilde hareket edeceği konusunda derin bir anlayışa sahip olmak gerekmektedir.